Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Görkemli Tarih
Bölgenin tarihi milattan yaklaşık 7000 yıl önce, yontma taş döneminde başlar. Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan topraklarda, her üç din dünyasının paylaşamadığı İbrahim Peygamber yaşamıştır. Mezopotamya'nın önemli bir tarih ve kültür merkezi olan Harran'da, en geniş ve en eski İslam üniversitelerinin harabelerini arkeolojik kalıntılar arasında görmek mümkündür.
Adıyaman Arkeoloji Müzesi, Aşağı Fırat bölgesinde neolitik ve kalkolitik çağlara ait buluntuları barındırmaktadır.
Adıyaman ve Kahta, Nemrut Dağı Milli Parkını ziyaret için hareket merkezi işlevini görür. Nemrut Dağı’nın zirvesinde (Kuzey Mezopotamya'nın en yüksek dağı, 2150 m) Kommagene kralı Antiokos I’in MÖ 1.yüzyılda yaptırdığı devasa anıtlar yer alır. Üzerinde Apollo, Zeus, Herakles ve Antiokos'un devasa heykellerinin bulunduğu terasla yapay toprak yığınlarını yan yana ilk defa gören ziyaretçileri şaşırtan şey, burada kullanılan mühendisliktir.
Eski zamanlarda Amida olarak bilinen Diyarbakır, Dicle Nehri kıyısında bazalt bir yaylaya yayılmıştır. UNESCO Kültür Mirası Listesine giren Hevsel Bahçeleri ile siyah bazalt surlar, kente meşum bir görünüm vermektedir.16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan 5,5 km uzunluğundaki bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir ve Ortaçağ askeri mimarisinin şahane bir örneğini oluşturmaktadır.
İnsanlığın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Mezapotamya Bölgesinde yer alan Hasankeyf ise hem içinden Dicle nehrinin akıp gitmesi, korunaklı coğrafi yapısı, mesken olarak kullanılan binlerce mağarası ile hep dikkatleri çekmiş ve çağlar boyunca stratejik önemini korumuştur. Günümüzde Hasankeyf; GAP'ın bir alt projesi olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin yapımından sonra sular altında kalma tehlikesi içindedir.
Zeugma Antik Kenti, Gaziantep, Nizip İlçesi, Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri'nin kıyısında yer alır. GAP kapsamında inşa edilen Birecik Baraj Gölü altında kalacak olması nedeniyle, Zeugma antik kentindeki kurtarma kazıları, yerli ve yabancı pek çok bilim adamı ile turistin ilgisini bu yöreye çekerken, aynı zamanda bölge turizminin sembolü olmuştur.
Urfa, Kuzey Mezopotamya’da Urschu (Urşu) uygarlığınca kurulmuş dünyadaki en eski kentlerden, aynı zamanda ilk kültür ve bilim merkezlerinden birisidir. Şanlıurfa'nın 20 km kuzeydoğusundaki bir tepede Göbeklitepe yer almaktadır. Bu yerleşim yeri, belki de 9000 yıl öncesine aittir. Bazı bitirilmiş ve yarım kalmış insan ve hayvan şekillerinin ve aletlerin ortaya çıkarıldığı bu yerde, eski bir put yapımcısının muhtemel çalışma yeri görülebilir. MÖ 3000 yıldan başlayarak yerleşim yeri olarak kullanılan Mardin; Artuklu, Akkoyunlu, Osmanlı dönemine ilişkin birçok yapının yanında Süryani Manastır ve Kiliseleri de bünyesinde barındıran önemli bir açık hava müzesidir.